top of page

Rahmetli anneannem evin bir odasında ipek böceği beslermiş. Dut yaprakları ile beslenen ipek böceklerinin ördüğü kozalardan elde ettiği ve yine doğal ürünlerle renklendirdiği ipek ipliklerle işlediği iğne oyaları, evimizin en kıymetlileri arasında...

 

Babaannem rahmetli ise evde kilim dokurmuş gençliğinde. Başka şehirlere gitmeleri gerektiğinde taşıyamamışlar kilim tezgahlarını... Masal gibi anlatırdı ben çocukken. Dantel örmüş o da ilmek ilmek... Bakmaya bile kıyamayacağım güzellikte.

 

Annem, bildim bileli elinde bir şeylerle uğraşıp durur. Onun elinden çıkıp da güzel olmayan bir el işi görmedim bugüne kadar...

 

Diyeceğim o ki, malzeme bu... El işlerine merak ve sonuca ulaşmak için sabır, bu genlerle birleşince, ben de kendimi bir çini atölyesinde buldum yıllar önce. Sağolsun, hocam Zeynep Tişkaya, bu unutulmaz Türk sanatının detaylarını öğretti elinden geldiğince...

 

Bankacılık gibi insanı tüketen bir işle uğraşınca, bu tür güzelliklerle iç dünyamı zenginleştirmek iyi geldi bana. Kopamıyorum şimdi. Öğrendiklerime, yeni denemeler ekliyor, yapıyor, yapıyorum...Bu arada paylaşmanın değerine de inanıyorum. Yıllardır, sabırla ürettiklerimi görenler oldu elbet. Kimi gerçekten beğendi, beni daha güzellerini yapmam için teşvik etti, kimi de "işin mi yok, ne uğraşıyorsun bunlarla" dedi. İşte bu blog, bu iki gruptan aldığım farklı desteğin ürünüdür.  

 

Gün o gündür diyor, hazinemin kilidini sizler için açıyorum. Çıktığım bu düş yolculuğunda, beni yanlız bırakmayan tüm dostlara teşekkürlerimle...

 

Bakalım bu yolculuk nereye götürecek bizi?

 

Sonat

Sonat'ın Hazineleri

bottom of page